15 Mart 2025 Cumartesi
2 yaşındaki çocuk bir öpücük yüzünden gözünü kaybetti
Migren Hastalığında Optisyenlerin Rolü
Göz Sağlığınızı Tehlikeye Atmayın! Sahte Güneş Gözlükleri Katarakta Yol Açıyor
Gözlükçüler ve Optisyenler: Sağlıkta Önemli Bir Rol
Gözlerde Bahar Alerjisi ve Güneş Gözlüğü Kullanımı
8 Mart Dünya Kadınlar Günü
News
Güneş gözlüğü yaz aylarında sıkça kullanılan bir aksesuar olmanın ötesinde göz sağlığını koruyan önemli bir ürün. Ancak piyasada satılan sahte güneş gözlükleri ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. 1’inci Bölge İstanbul Optisyen-Gözlükçüler Odası Başkanı Ayhan Demircan, “Sahte güneş gözlükleri pazarda bile satılır hale geldi. Risk alıp, bu gözlükleri kullanmayın. Sağlığı tehdit eden bu gözlükler nedeniyle erken yaşta katarakt olabilirsiniz” dedi.
Güneş gözlüğü gözleri zararlı ultraviyole (UV) ışınlarından koruyarak sağlık açısından büyük önem taşıyor. Ancak piyasada satılan sahte güneş gözlükleri, gözleri korumak yerine ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Uzmanlar, özellikle UV ışınlarını filtrelemeyen sahte gözlüklerin katarakt başta olmak üzere birçok göz hastalığına neden olabileceği konusunda uyardı.
‘ULTRAVİYOLE IŞINLARINI ABSORBE EDİP ETMEDİĞİYLE İLGİLENİYORUZ’
Sahte güneş gözlüklerinin sadece laboratuvar ortamında ayırt edilebileceğini ve başka bir yöntemi olmadığını belirten Optisyen Turgut Çakar, “Ancak optisyenlik müesseselerinde bunu yapabilirsiniz. Orijinal olup olmadığını anlamanın dışında, aslında camların ultraviyole ışınlarını absorbe edip etmediğiyle ilgileniyoruz. Çünkü kaliteli bir ürüne her markada, çeşitte ve fiyat aralığında rastlanabiliyor. TİTUB dediğimiz Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun oluşturduğu bir veri bankası var. Optisyenlik müessesilerinde onların ürünlerini satmak zorundalar. Gözünüzdeki renkli kısım yani iris dediğimiz bölge bir perde gibidir. Bu karanlığa geldiği zaman açılır ve içeriye giren ışık miktarının artmasına sağlar. Güneşe çıktığı zaman da küçülür, içeriye giren ışık ve ışın miktarının azalmasına neden olur, gözünüzü korur. Ancak, sahte bir güneş gözlüğü alıp onun önüne renkli bir cam koyduğunuzda, gözün otomatik savunma mekanizmasını ortadan kaldırdığı için, göz bebeğiniz gereğinden fazla açık kalır. İçeriye giren ışık ve ışın miktarları artarak katarakt başta olmak üzere birçok komplikasyona neden olur” dedi.
Kayıt altında denetimi yapılan optik müesseselerinden ya da bu tür denetime yoğun bir şekilde maruz kalan yerlerden gözlük alınması gerektiğini vurgulayan Çakar, “Ürünler optisyenlik müessesine gelmeden önce Sağlık Bakanlığı’nın denetimi altındadır. Ama güneş gözlüğü biraz daha ticari bir ürün, kişisel kullanım ve donanıma girdiği için, Ticaret Bakanlığı tarafından denetlenir. Optisyenlik müessesine gelmeden önce ise Sağlık Bakanlığın’ın denetimi altındadır. Ayrıca, optisyenlik müesseseleri de senede en az iki kez bakanlık tarafından denetlenmek zorunda. Eğer kurumla anlaşmaları varsa, kurum da denetliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu da denetliyor. Sahte güneş gözlüğünü önlemenin tek bir yolu var. Ticaret Bakanlığı’ndan çıkarıp, Sağlık Bakanlığına bağlanmalı ya da Ticaret Bakanlığı’nda kalmışsa eğer akredite olmuş denetleme laboratuvarlarında denetlenip, onay alındıktan sonra piyasaya sürülmesi gerekiyor. Tıpkı Sağlık Bakanlığı’nın yapmış olduğu çalışma gibi” diye konuştu.
‘FİYAT ÇOK BÜYÜK BİR ETKEN DEĞİL’
Çakar, “Son zamanlarda aslında internetin hayatımıza girmesiyle sağlığımız ciddi anlamda tehdit altında olmaya başladı. Tamamen kar amacı güden kurum ve kuruluşlar birtakım şeyleri çok fazla süsleyerek kamuoyuna sunuyorlar, kamuoyu bunu alıyor. Erken katarakt bunların en büyük nedenlerinden bir tanesi. Yaşlılık, ışık ve ışınlara maruz kalma, makula dejenerasyonu, sarı nokta gibi buna benzer birçok problemleri beraberinde getiriyor. Görme alanının daralması, gözlerde lekeler oluşmasına neden olabiliyor. Aynı zamanda mavi ışık, nörolojik birtakım sıkıntılara da neden oluyor. Fiyat çok büyük bir etken değil. Çok kaliteli bir ürünü iyi bir fiyata da alabilirsiniz, normal bir fiyata da alabilirsiniz. Korkacağımız şey fiyat değil, takipsiz ürünü satın almak olmalı” ifadelerini kullandı.
DEMİRCAN: TALEP OLUYOR Kİ ARZ ORTAYA ÇIKIYOR
1’inci Bölge İstanbul Optisyen-Gözlükçüler Odası Başkanı Ayhan Demircan da “Marka popülaritesini kullanarak artık bijutericilerde ve pazarda bile satılır hale geldi. Tabi arz talep meselesi. Bununla ilgili talep oluyor ki arz ortaya çıkıyor. Fakat bunların kaçak yollarla geldiğini düşünüyoruz. Çünkü resmi yollarla gelebilmesi mümkün değil. Resmi yollarda gümrükten geliyor olsaydı eğer devlet bunları zaten kontrol ediyor olacaktı. Sahte güneş gözlüğü alma riskine girmeyin derim. Çünkü Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenen optisyenlik müesseselerinden aldığınız takdirde sahte olması mümkün değil. Ruhsatlandırılmış optisyenlik müessesi olmadığı takdirde bu risk her zaman var” ifadelerini kullandı.
Demircan, “Tüketiciler optisyenlik müesseselerine aslında sosyal medyadan olsun, görsel medyadan olsun bir şeyleri görerek, talep ederek geliyorlar. Optisyenlik müessesi olmayan yerlere de gidiyorlar tabi ki. Güven duymak istiyorlarsa eğer hiç sağlıklarıyla oynamadan, riske girmeden kesinlikle ruhsatlandırılmış bir optisyenlik müessesinden almalarını tavsiye ediyorum. Güneş gözlüğü kişisel koruyucu donanım sınıfında olan bir ürün. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı’na bağlı değil, Ticaret Bakanlığı’na bağlı bir ürün. Bundan dolayı Piyasa Gözetim ve Denetim Kurumu tarafından denetlenen bir ürün. Eğer Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir ürün olursa o zaman sadece optisyenlik müesseselerine satılması mümkün olacak. Sağlığıyla ilgili herhangi bir sorun da yaşanmamış olacak” diye konuştu.
‘İNTERNETTEN ALINAN GÖZLÜKLERİN ORİJİNALLİĞİNİ TEST EDEBİLMEK MÜMKÜN DEĞİL’
İnternetten alınan güneş gözlüklerin orijinalliğini bilmenin mümkün olmadığını vurgulayan Demircan, “İnternette her şey var. Bir ürünü sipariş ediyorsunuz çok alakasız bir ürün gelebiliyor. Almış olduğunuz ürünü sizin test edebilmeniz mümkün değil. Aldığınız ürünü orijinalmiş gibi zannederek kümülatif bir süre sonrasında çok büyük hasarlara sebep olabilecek bir durum yaratabilirsiniz. Bunu da maalesef anlayabilmeniz mümkün değil. Bunu ancak laboratuvar ortamında test ederek anlayabilirsiniz. Mesela fotokeratit dediğimiz bir hastalık var. Bununla karşı karşıya kalabilirsiniz. Erken yaşta katarakt olabilirsiniz. Sarı nokta hastası olabilirsiniz. Bunların hepsi hem toplum sağlığına hem de kamu maliyesine çok büyük zarar. Sağlık riske atılacak bir şey değil. Fiyatsal bir yaklaşımla değil, sağlıklı bir yaklaşımla hareket edilmesi durumunda geleceğini kurtarıyor” dedi.
Bilinçli olmanın önemine değinen Demircan, “Mutlaka vatandaşlarımızın bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Bir gözlüğün, camının sahte olup olmaması veya göze zarar verip vermemesi durumunu vatandaşlarımızın hatta bazen profesyonellerin bile teknik cihazlar kullanmadan anlayabilmeleri çok mümkün olmuyor. Sağlıklarını riske atmasınlar. Sağlık Bakanlığı tarafından yılda en az iki defa denetlenen optisyenlik müesseselerinden bunları edinsinler. Çok daha doğru olur” diye konuştu.
Demircan son olarak şunları söyledi:
“Bir de mavi ışık korumalı dediğimiz camlar satılıyor. Özellikle internette çok satılıyor. Onların da yine laboratuvar ortamında testini yaparak anlamak mümkün. Çok zararı var. Kesinlikle kullanmasınlar. Bunları da yine optisyenlik müesseselerinden temin etsinler. Aslında gözü korumak adına bu talebi gerçekleştirirken sağlığa zararlı bir ürün alarak gelecekleriyle ilgili çok sıkıntılı bir durum yaratmış oluyorlar.”
Burcu Nida Özdemir-Optik Haber Editörü
News
Nilüfer Belediyesi bünyesindeki Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi’nde Turgut-Dolunay Çakar Göz ve Optik Bölümü düzenlenen törenle açıldı. 14 Mart Tıp Bayramı’nda gerçekleşen açılışa Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, sağlık ve akademi camiasından isimler ile çok sayıda davetli katıldı.
Yeni bölümün, göz sağlığı ve optik alanındaki tarihi gelişmeleri aktarmakla kalmayıp, öğrencilere deneyim kazandıracak interaktif bir alan da sunacağı belirtildi. Açılışta konuşan Dr. Ceyhun İrgil, müzenin gördüğü ilgiden bahsederek “Bir yılda 120 okuldan öğrenci geldi, 40 etkinlik düzenlendi ve 20 binden fazla ziyaretçi ağırlandı. Envanterimiz bir yıl önce 8 bin objeyle başlamıştı, şimdi 11 bine ulaştı. Bundan sonra burası bir tıp araştırma merkezi olarak da kullanılacak” dedi.
TÜRKİYE’DE BİR İLK
Türkiye’de bir ilk olan optik bölümü hakkında da konuşan İrgil, “İtalya, İngiltere, Hollanda ve ABD’de olmak üzere dünyada sadece 4 tane optik müzesi var. Ama Türkiye’de hiç yoktu. Türkiye’de ilk olan projeyi gerçekleştirdik. Optik biliminin önemli isimlerinden Prof. Dr. Aydın Sayılı’nın, 5 TL’nin üzerinde resmi var ama çoğu insan bunun farkında bile değil” diye konuştu. Bölümün oluşumunda büyük emeği geçen Acıbadem Üniversitesi Öğretim Görevlisi Optisyen Turgut Çakar hakkında da konuşan Ceyhun İrgil, “Turgut hocamız bize her zaman destek oldu, ona müzede özel bir alan ayıracağımıza söz vermiştik. Kendisine teşekkür ediyor, kısa süre önce hayatını kaybeden eşi Dolunay Hanım’a rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı.
SADECE MÜZE DEĞİL EĞİTİM MERKEZİ
Optik bölümünün eğitimde oynayacağı role değinen ve öğrencilerin burada birebir tecrübe kazanabileceğini kaydeden Turgut Çakar, “İçeride bulunan cihazlar sayesinde öğrenciler, bir hekimin neler gördüğünü ve nasıl değerlendirme yaptığını deneyimleyebilecek. İlerleyen zamanlarda buraya getireceğimiz makinelerle simülasyonlar gerçekleştirilecek. Bizler burasının sadece bir müze olmamasını, aynı zamanda öğrencilerin keyifle vakit geçirip eğitim alacakları bir yer olmasını istiyoruz. Bu bölümde emeği geçen envanter bağışçısı Gökçen Optik sahibi Elif Ahsen Gökçen’e de katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“BU MÜZENİN HAMİSİ CEYHUN İRGİL’DİR”
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ise tüm olumsuz çalışma koşullarına rağmen mesleğini hakkıyla icra eden sağlık çalışanlarının Tıp Bayramı’nı kutlayarak sözlerine başladı. Özdemir müzenin önemine değinerek şunları söyledi: “Bütün olumsuzluklara rağmen görevini özveriyle sürdüren sağlık çalışanlarımızın Tıp Bayramı’nı kutluyorum. Bu müzeyi kazandıran önceki belediye başkanımız Turgay Erdem’e teşekkür ederim. Bir müzenin ilerlemesi için ona sahip çıkan bir isim olmalı. Dr. Ceyhun İrgil de bu müzenin hamisidir ve projeleriyle her zaman gelişmesine katkı sağlamıştır. Bu tür projelere bizler her zaman destek vereceğiz ve bunları arttırmak için elimizden geleni yapacağız.”
TARİHE YOLCULUK
Ziyaretçilere kapılarını açacak Turgut-Dolunay Çakar Göz ve Optik Bölümü’nde, Mısır tarihinden itibaren yapılan göz tedavisi çalışmaları yer alıyor. Bölümde öncelikle göz tedavisi tarihi, gözlükçüler ve optisyenlik tarihi anlatılıyor. Mısır tarihinden başlayan sergide ilk çağ, orta çağ, yakın çağ, cumhuriyet dönemi ve günümüzdeki gözlük tarihi hakkında bilgiler verilerek, tarihi eserler sergileniyor. Aynı zamanda gözlük camının nasıl işlendiğine dair eğitici bilgilerin yer aldığı kısımda eski göz camı kesme aletleri de yer alıyor.
https://www.olay.com.tr/bursanin-saglik-muzesinde-tarihe-isik-tutacak-yeni-bolum-1431963
Burcu Nida Özdemir-Optik Haber Editörü
News
Brent Chapman, 13 yaşındayken Stevens -Johnson sendromu (enfeksiyon ya da ilaç gibi bir tetikleyiciye karşı vücudun aşırı reaksiyon göstermesiyle meydana gelen cilt hastalığı) nedeniyle her iki gözünü kaybetti. Şimdiye kadar 50 ameliyat geçirse de görme yetisini kazanamayan Chapman’e kendi dişinin gözüne yerleştirildiği cerrahi bir prosedür olan osteo-odonto keratoprotez (OOKP) operasyonu çare oldu.
Kanada’da bu ameliyatı ilk kez olan Chapman’in dişine teleskopik bir mercek takıldı ardından bu diş gözüne yerleştirildi. Vancouver’daki Mount Saint Joseph Hastanesi’nde uygulanan osteo-odonto keratoprotez (OOKP) operasyonu hakkında Dr. Greg Moloney bilgi verdi. Moloney, işlerin, vücutta üretilen en sert madde olan dentin içerdiği için, göz için mükemmel bir destek sağladığını belirtiyor. Ayrıca hastaların kendi dokularının kullanılması nedeniyle reddedilme riski de bulunmuyor. Bu operasyon, diğer tedavi yöntemlerinin başarısız olduğu durumlarda başvurulan son çare olarak kabul ediliyor.
Operasyon iki aşamadan oluşuyor. İlk aşamada, hastanın dişi çıkarılıp kesildikten sonra içine optik lens yerleştiriliyor ve diş geçici olarak yanağa yerleştiriliyor. Yanağa yerleştirilen dişin etrafında yeni dokuların gelişmesi bekleniyor. Birkaç ay sonra diş, yanağından çıkarılarak gözün ön kısmına yerleştiriliyor. Bu işlem, görmeye başlamak için birkaç ay beklemeyi gerektiriyor. Ancak operasyon sadece bir göz için yapılabiliyor.
Moloney, işlemin yüksek riskler taşıdığını belirtiyor. Herhangi bir göz ameliyatında olduğu gibi enfeksiyon riski bulunuyor. Ancak OOKP prosedürü, dünya genelinde birçok ülkede uzun yıllardır başarıyla uygulanıyor. 2022’de yapılan bir araştırma, hastaların %94’ünün ameliyat sonrası görme yetisini koruduğunu ortaya koydu. Bu tedavi, görme kaybı yaşayan hastalar için adeta bir umut ışığı.Öte yandan daha önce, hastalar bu tür ameliyatlar için yurt dışına seyahat etmek zorunda kalıyordu.
Burcu Nida Özdemir-Optik Haber Editörü
News
Altındağ Belediyesi, vatandaşların sağlığını korumak ve erken teşhis imkânı sunmak amacıyla ücretsiz sağlık taramalarına devam ediyor. Son olarak, ilçede yaşayan 40 yaş ve üzeri vatandaşlara yönelik ücretsiz göz tansiyonu taraması gerçekleştirildi.
Altındağ Belediyesi, halkın sağlık hizmetlerine daha kolay ulaşabilmesi için düzenlediği taramalarla büyük takdir topluyor. Uzman göz doktorları tarafından gerçekleştirilen göz tansiyonu ölçümleri sayesinde, vatandaşlar sağlık durumları hakkında detaylı bilgi aldı. Bu tür sağlık hizmetleri, özellikle erken teşhisin kritik olduğu hastalıklarda büyük bir önem taşıyor.
Göz tansiyonu, tedavi edilmediğinde ciddi görme kayıplarına neden olabilen önemli bir sağlık sorunudur. Altındağ Belediyesi’nin düzenlediği bu taramalar, göz sağlığı konusunda farkındalığı artırırken, erken teşhis sayesinde vatandaşların ileride karşılaşabilecekleri risklerin önüne geçilmesine yardımcı oluyor.
Altındağ Belediyesi, ücretsiz göz tansiyonu taraması hakkında sosyal medya hesaplarından bilgilendirme yaparak vatandaşları bu hizmetten faydalanmaya davet etti. Paylaşımda, “Sağlık hizmetleri Altındağlı vatandaşların ayağına geldi. Altındağ’da ikamet eden 40 yaş ve üzeri vatandaşlarımıza uzman hekimlerimiz tarafından, ücretsiz ‘göz tansiyonu’ taraması gerçekleştirildi” denildi.
Altındağ Belediyesi, yalnızca göz tansiyonu taramasıyla sınırlı kalmayıp, vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştıran çeşitli projeler yürütmeye devam ediyor. Bu kapsamda düzenlenen sağlık taramaları, toplum sağlığını koruma adına büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.
Belediye yetkilileri, ilerleyen dönemlerde de farklı yaş gruplarına yönelik çeşitli sağlık hizmetleri sunmaya devam edeceklerini belirtti. Sağlık hizmetlerinden faydalanmak isteyen vatandaşların belediyenin duyurularını takip etmeleri önerildi.
https://www.ticarihayat.com/altindag-belediyesinden-ucretsiz-goz-tansiyonu-taramasi
Burcu Nida Özdemir-Optik Haber Editörü
News
53 yaşındaki Maureen Cronin, Haziran 2024’te lenslerini takarak özel havuzlarında bir grup çocuğa özel yüzme dersleri veriyordu; daha önce de sorunsuz bir şekilde defalarca yaptığı bir şeydi bu.
Ancak antrenör kısa süre sonra dayanılmaz bir ağrı hissetmeye başladı ve sağ gözüne ‘kum parçası’ kaçtığını iddia etti.
Ağrı dayanılmaz hale gelince Cronin yerel bir doktora görünmeye karar verdi ve doktor ona göz damlası yazdı.
Can kurtaran, durumu giderek kötüleştiği için uzmanlardan yardım almaya devam etti ancak kendisine sürekli yanlış teşhis konulduğu ve daha fazla ilaç yazıldığı bildirildi.
Cronin, bir ay sonra bir uzmanı ziyaret ettiğinde kendisine akantamoeba keratiti (AK) – parazitik bir göz enfeksiyonu – teşhisi kondu.
Şöyle anlattı : ‘Arka bahçedeki havuzlarda çocuklara ders veriyordum. Onlara yüzlerini suya sokmaktan korkmamaları gerektiğini öğretiyordum ve bir çocuğa hızla ulaşabilmeniz gerektiğinden, suyun altına girebilmeniz gerekiyor.’
‘Lenslerim takılıydı ve gözlüğümü çıkarıp onlara su altına nasıl girileceğini ve bunun ne kadar eğlenceli olduğunu gösteriyordum. Gözüm beni oldukça çabuk rahatsız etmeye başladı.’
‘İki hafta içinde bir göz doktoruna gittim ve sorunlarım olduğunu söyledim. Bana kornea yırtığı olduğunu ve korneamda bir çatlak olduğunu söylediler ve bana almam için birkaç damla verdiler.’
Acanthamoeba keratiti, tatlı su, tuzlu su, toprak ve havuzlar gibi yapay su sistemlerinde bulunan tek hücreli bir organizma olan amipin neden olduğu bir enfeksiyondur.
Yüzme, sıcak küvet kullanımı veya duş sırasında lens takmak amipin lens ve kornea arasında sıkışmasına neden olabilir. Parazit daha sonra korneadaki bir çizik veya aşınma yoluyla göze girebilir.
Korneanın en dış tabakasını etkileyerek başlar ve kötüleştikçe enfeksiyon daha derinlere yayılır.
Hayatını değiştiren teşhisi konulduktan sonra Cronin, 7 Ağustos’ta New York’taki Stony Brook Üniversitesi Hastanesi’nde 48 gün boyunca hastaneye kaldırıldı ve Eylül 2024’te kornea nakli geçirdi.
Kornea, gözün iris ve göz bebeğini örten, kubbe şeklindeki şeffaf ön tabakasıdır.
Nakil sırasında korneanın hasarlı kısmı, çok ince dikişler kullanılarak sağlıklı donörün korneası ile değiştirilir.
Gözü nakli reddetti.
Şu anda sağ gözü neredeyse tamamen kör ve görme yetisinin bir kısmını geri kazanmak için ikinci bir kornea nakli olmayı bekliyor.
Rahatsız edici fotoğraflar, bir zamanlar açık mavi olan gözünün artık bulanık olduğunu ve enfeksiyon nedeniyle göz bebeğinin büyüdüğünü gösteriyor.
Cronin teşhisi hakkında şunları söyledi: ‘Her şey yüzünden artık bu gözüm kör oldu, bu çok üzücü ve yalnızlaştırıcı.
‘Yeni insanlarla tanışmak istemiyorum, bu bana kaygı veriyor ve insanlar gözümü gördüklerinde ne düşündükleri konusunda endişeleniyorum. Artık her türlü suyun yakınında olmaktan korkuyorum. Gözlüklerimi takarak duş alıyorum.’
Cronin, 23 Eylül’de ilk nakil ameliyatını geçirdikten sonra doktorların korneasında ‘yüksek düzeyde parazit aktivitesi’ bulduğunu ve bunun derhal çıkarılması gerektiğini açıkladı.
Cronin, yaklaşık 20 yıldır kontakt lens kullandığını ve havuzda lens takmaması gerektiğinin kendisine hiçbir zaman söylenmediğini iddia ediyor.
Şimdi AK teşhisi hakkında farkındalık yaratarak, başkalarını suyun etrafında lens takmamaları konusunda uyarmaya çalışıyor.
‘Umutluyum ama aynı zamanda korkuyorum [bir sonraki kornea nakli hakkında]. Korkarım ki tutmayacak. Hiç bitmeyecek gibi geliyor ve gerginim.
‘AK iyi bilinmiyor ve sıklıkla yanlış teşhis ediliyor. Kontakt lens takan hiç kimsenin su birikintilerinin yakınında takmaması gerektiğini düşünüyorum. Yağmur yağdığında bile takmayın.’
Burcu Nida Özdemir-Optik Haber Editörü
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.